Sigara, kanser ve kalp-damar hastalıkları başta olmak üzere çok ciddi yaşamsal risklerden sorumlu tutulur. Bu nedenle tütün kullanımını bıraktırmak, her hekimin görevlerinden biridir. Sigarayı bırakma veya bıraktırmayı özendirme tedavileri çok çeşitlidir; bireysel, davranış ve grup psikoterapileri yanında ilaç tedavileri de yapılmaktadır. En etkin yöntem, davranış tedavileriyle ilaçların birlikte kullanılmasıdır. ABD’de her yıl 50 milyon içicinin 20 milyonu sigarayı bırakmaya çalışır; uzun vadede bunların % 6’sı başarılı olur. Ancak mevcut en son yöntemlerle dahi sigarayı bırakanlarda 6-12 ay içinde % 70-80 oranında relapslar (tekrar sigaraya başlama) görülmektedir.
Sigaranın mahsurları: Kalp-damar hastalıklarının oluşması ve özellikle iskemik kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin sigarayla büyük bir ilişkisi olduğu, sayısız bilimsel araştırmalarla tartışılmaz şekilde gösterilmiştir. Kalp-damar hastalıklarından ölen 35-69 yaş grubu hastaların % 25’inde etkenin sigara olduğu varsayılmaktadır. Kalp enfarktüsü sigara içenlerde kesinlikle daha fazladır. Önemli bir tespit de, sigarayı bırakmakla koroner hastalık riskinin hızla düştüğü, 2-3 yıl sonra içmeyenlerle aynı seviyeye geldiğidir.
Sigarayı Bıraktırma Yöntemleri
A. Nikotin replasman tedavisi (NRT)
Bu tedavinin esası, sigara ile alınan ve bağımlılık yapan nikotini kontrollü biçimde ve daha az dozda vücuda vermektir. Diğer yöntemlerden 2 kat fazla etkinliğe sahiptir. Özellikle bırakmanın ilk döneminde tekrar içme olasılığına karşı etkin olduğu kadar, yan etki riski de az, yani emniyetlidir. Aşağıdaki formlardan herhangi birisi, kişisel deneyim ve rahatlığa bağlı olarak tercih edilebilir.
1. Nikotin trans-dermal patch: Cilde nikotinli flaster yapıştırmak suretiyle, sigarayı bırakma sonrası görülen yoksunluk semptomları da, sigara içme arzusu da bastırılmaktadır. Yapışma bölgesinde alerjik reaksiyonlar görülme oranı % 20’dir. Lokal kremler kullanılarak veya flaster yerinin değiştirilmesiyle sorun çözülebilir.
2. Nikotin sakızları: Pleseboya göre % 40-60 oranında etkili olduğu gösterilmiştir. Flaster alerjisi olanlarda tercih edilebilir.
3. Nikotin inhaler: İnspirasyonla nikotinli buhar veren, sigara şeklinde plastik apareylerdir. Burun spreyi tipinde olanları da vardır. Öksürük, boğaz ve burun tahrişi yapsa da önemsizdir.
Sigara bırakıldığında nikotinin vücuttan çekilmesiyle başlangıçta ciddi semptomlar görülür. Bunların en önemlisi performans düşüklüğüdür; psikomotor beceriler bir hayli etkilenir. Ergenlerde yapılan bir çalışmada, sigarayı bırakmayı takiben sözel bellek, işler bellek ve bilişsel performansta büyük düşüşler tespit edilmiştir. Diğer bir çalışmada, sigarayı bıraktıktan 24 saat sonra bilişsel işlevlerde ve reaksiyon zamanında belirgin azalma olduğu, uyanıklılık gerektiren görevlerde ciddi hatalar yapıldığı gösterilmiştir. 2003 yılında 20 uçuş görevlisi üzerinde yapılan bir başka araştırmada (12 saat sigara kesilmesinde) saptanan belirtiler; sinirlilik, gerginlik, konsantrasyon ve uyanıklık azalması ile tütün özlemidir. Ayrıca reaksiyon zamanının uzaması, uyuklama, istek azalması ve muhakeme zayıflığıdır. Uçuş esnasında yapılan kayıtlarda da nikotin yoksunluğu nedeniyle, bilişsel işlevlerde ciddi bozulmalar saptanmıştır. Keza, kavgacılık, dürtüsellik, konfüzyon ve iştah artışı da görülebilir. Sigarayı bırakmanın yarattığı performans azalması ve görev hatalarına bağlı olarak işten çıkarmaların olduğundan da bahsedilmektedir. Ama en önemlisi, sigarayı bırakan uçucularda kaza riski artışı olasılığıdır. Nikotin vb. gibi kolinerjik ilaçların performansı arttırdığı bir gerçektir. Alzheimer ve Parkinson hastalarında dikkat, bellek ve bilgi işleme süreçlerine olumlu etkileri kanıtlanmıştır. Uçuş simulatöründe yapılan bir çalışmada, nikotinin özellikle iniş esnasında pilotların dikkat devamlılığını sağladığı gösterilmiştir.
B. İlaç tedavileri:
Bir antihipertansif olan Clonidin ile Türkiye’de bulunmayan bir antidepresan olan Nortriptilin sigara bıraktırma amacıyla kullanılmakla birlikte, bu ilaçların sedasyon yapıcı yan etkileri fazladır. Fluoksetin (Prozac) de bir antidepresif olarak, bazen sedatif bazen de aktivite arttırıcı etkileriyle uçuşta kullanılması uygun olmayan ilaçlardır. En sık kullanılmakta olan Bupropion (Zyban), esas olarak bir antidepresandır. Günlük 300 mg. dozlarda nikotin yoksunluk belirtilerini % 23’e kadar düşürür. Uyku bozukluğu, ağız kuruluğu, bulantı ve sara nöbetlerini uyarma gibi yan etkileri vardır. Nöbet oranı % 0,1 gibi çok düşük olmasına rağmen, genel popülasyondaki orandan yüksektir ve çok nadir de olsa uçuş esnasında ölüme yol açabilir. Bu ilacı hızlı jet dışındaki uçaklarda ve gözetim altında kullanılırken uçuşa müsaade edenler vardır. Bupropion ve NRT’nin ayrı ayrı veya birlikte kullanılmasıyla ilgili birçok çalışma yayınlanmıştır. Bu tedavilerin nikotin yoksunluk belirtilerini azalttığı veya ortadan kaldırdığı, performansı arttırdığı gösterilmiştir.
Sonuç:
Sigarayı bırakma döneminde hipoksi, vertigo, G toleransı gibi uçuşa özel fizyolojik durumların irdelendiği bir çalışma yapılmamıştır. Ama nikotin yoksunluğunun, pilotun uçuşta karar verme yetisini, psikomotor performansını ve ruhsal dengesini bozabilecek kadar ciddi sorunlar yaratabileceği bilinmektedir. Bu nedenle kişiye özel yoksunluk belirtilerinin gözlenmesi, özellikle pilotların ruhsal, bilişsel ve psikomotor performanslarının takip edilmesi gerekir.
Sigarayı bıraktırma tedavilerinde kullanılan ilaçların uçuşta inkapasitasyon oluşturma riski vardır. Bupropion vb. gibi ilaçlar kullanılırken uçuşun kesilmesi, 1-2 haftalık bir tedavi sürecinden sonra ilacın kesilerek kokpite dönülmesi en uygun karardır. Buna karşılık nikotinli uygulamalar sırasında uçuşu kesme gereği yoktur ve uçuşta da kontrollü biçimde verilebilir. “Pilotların uçuşta sistemik etkileri olan ilaçları kullanmasına izin verilmemesi” ilkesiyle çelişiyor gibi görünmesine karşın, bu karar nikotinin olumsuz bir etkisinin olmayışı, tersine bilişsel ve psikomotor performansı arttırması ile açıklanabilir. Nikotinin zararlı etkisi uzun vadede kalp-damar sağlığı üzerinedir.
Kaynak: Smoking cessation therapy and the return of aviators to flying duty. (Grossman A, Landau DA, Barenboim E, Goldstein L.) Aviation, Space & Environmental Medicine. 2005; 76:1064-7
Çeviri: Dr. Abdullah Öksüz, Dr. Muzaffer Çetingüç
Son Yorumlar