Forum — 06 Kasım 2017 at 23:55

Sivil Uçuş Tabipliği Kursları ve SHT-MED Uygulamalarına Eleştirel Bakış

by

Ülkemizde “Sivil Uçuş Tabipliği ve Fizyolojik Eğitim Kursları” 2016 yılına kadar Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), Eski GATA Komutanlığı Hava-Uzay Hekimliği Anabilim Dalı Başkanlığı ve Hava K. K. Eğitim Daire Başkanlığı işbirliği içinde 6 dönem halinde düzenlenmiş ve 102 sivil uçuş tabibi yetiştirilmiştir.

Uçuş tabibinin güncel tanımı “Havacılık tıbbı alanında geçerli eğitimi almış, uçuş ve diğer havacılık personeli sağlık muayenelerinin ve değerlendirmelerinin yapılmasından ve sağlık sertifikalarının düzenlenmesinden sorumlu tıp doktoru” şeklindedir. SHGM tarafından yetkilendirilmiş bir Havacılık Tıp Merkezinde görev yapmak üzere aynı genel müdürlükçe yetkilendirilmiş tıp doktorlarına ise yetkili uçuş tabibi (AME) denilmektedir.

2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu ve bu kanuna bağlı olarak çıkarılan ilgili yönetmelik ve talimatlar gereğince lisans ve sertifika almış uçucu personelin sağlık muayene kurallarını ve bunların uygulama usullerini düzenlemek; uygulayıcı kamu, özel kurum ve kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişilerin özellikleri ile görev, yetki ve sorumluluklarını belirlemek, bu konudaki faaliyetleri düzenlemek amacıyla ilk olarak 04.03.2003 tarihinde Havacılık Sağlık Talimatı (SHT-3) yayımlanmıştır. Bu talimat 14 yıl boyunca yürürlükte kalmış ve sadece 06.02.2017 tarihinde 8. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde bir değişiklik yapılmıştır.

Her ne kadar bu talimatta “AME’ler otoritece kendilerine yetki verilen sınıfa ait uçuş muayenesi yaparlar” şeklinde bir ibare bulunsa da, yürürlükte kaldığı süre boyunca yetki talep eden tüm uçuş tabiplerine tüm sınıflar için yetki verilmiştir. Zaten Uçuş Tabipliği Kursu Sertifikası’nda “ Türk Sivil Havacılık Mevzuatı ve Uluslararası Sivil Havacılık (ICAO Ek-1, JAR-FCL3, EASA) Mevzuatlarına uygun olarak Sınıf 1, Sınıf 2 ve Sınıf 3 sağlık sertifikalarını ve raporlarını verecek uçuş tabipleri için” ibaresi yer almakta olup yeterliliğin tüm sınıfları kapsadığı belirtilmektedir.

Sivil Uçuş Tabipliği Sertifikası’nın sağladığı bu yeterlilik nedeniyle kurslar 14 yıl boyunca hekimler tarafından büyük ilgi görmüş ve SHGM 2 kez “kursiyer belirleme kriterleri” oluşturmak zorunda kalmıştır. Bu kriterleri aşıp kursa kabul edilen hekimler, eğer bir kurum adına değil de kişisel olarak katılıyorlarsa yüksek bir masrafın da altına girmektedirler. 2016 yılında yapılan kursa Eskişehir dışındaki bir ilden kişisel olarak katılan bir kursiyerin masrafları (noter, kurs, muayene ücretleri, barınma, yemek ve Eskişehir’e gidiş-dönüş harcamaları, THY İstanbul ziyareti için gidiş-dönüş, uçuş ve görev başı eğitimi için İstanbul veya Ankara’ya gidiş-dönüş, uçak gezisi ücreti, ücretsiz izin kullandıysa maaştan kayıp, vs.) yaklaşık 20.000 TL’dir. Bu yüksek maliyete katlanma duygusu sadece havacılık sevgisi ile ifade edilemez. Sertifikanın sağladığı yeterliliğin kazanca dönüştürülmesi de hesaba katılmalıdır.

Ancak, 31.07.2017 tarihinde yürürlüğe giren SHT-MED ile işler değişmiştir. SHT-3’te yer alan havacılık tıp merkezlerinin yeniden yetkilendirilmesi (2 yılda bir) uygulaması SHT-MED ile kaldırılmış ve yetkiler süresiz olarak uzatılmıştır. Havacılık Tıp Merkezlerinin kazanılmış haklarının korunması uygulamasından, 31.07.2017 tarihinden önce uçuş tabipliği sertifikası almış, ancak henüz uçuş tabipliği yetkisi almamış hekimler maalesef hariç tutulmuştur. 31.07.2017 tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunan uçuş tabiplerine, sertifikada yazılı yeterliliklerinin aksine, “ sadece 2. sınıf sağlık sertifikalarını ve LAPL sağlık sertifikalarını tanzim etme, temdit etme ve gerekli sağlık muayenelerini ve değerlendirmelerini icra etme yetkisi” verilmektedir. 1. Sınıf sertifika düzenleme yetkisi için ise ancak 5 yıl sonra başvuruda bulunulabilmektedir. Bu durum aynı sertifikaya sahip hekimler arasında Anayasal eşitsizlik yaratmakta olup dava konusu edilebilecektir. Özellikle 2016’daki kursa katılan hekimler kendilerine kurs sırasında açıklanan SHT-MED taslağına büyük tepki göstermişler ve “haberleri olsa kursa katılmayacaklarını” beyan etmişlerdir. Yapılan tüm itirazlara ve resmi görüş bildirimlerine rağmen taslak aynı haliyle yayınlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Bu durum önümüzdeki yıllara yönelik olumsuzluklar da getirmektedir. 1. Sınıf sağlık sertifikası düzenleme yetkisi sağlamayan bir sertifikanın verildiği bu kadar masraflı bir kursa hekimlerin rağbet etmeyeceği açıktır. Belki de Türkiye’deki uçuş tabibi sayısının artmasını istemeyen “güçler” vardır. Kim bilir?

SHT-MED ile uçuş tabipliğine ilişkin olarak, AME dışında 3 yeni tanımlama daha getirilmiştir:
· GMP: Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında protokol yapılmasına bağlı olarak genel havacılık tıbbı alanında geçerli eğitimi almış SHGM tarafından AeMC bulunmayan il sınırları içerisinde ihtiyaç duyulması halinde yetkilendirilebilecek aile hekimi.

· OHMP: Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında protokol yapılmasına bağlı olarak genel havacılık tıbbı alanında geçerli eğitimi almış SHGM tarafından AeMC bulunmayan il sınırları içerisinde ihtiyaç duyulması halinde yetkilendirilebilecek işyeri hekimi.

· Yetkili tabip: SHGM tarafından gerek görülmesi halinde OHMP, GMP yetkilerini icra edebilen, 22.02.2016 tarihli İnsansız Hava Aracı Sistemleri Talimatı (SHT-İHA) kapsamında havacılık faaliyetlerinde ve SHY-6C kapsamında amatör havacılık faaliyetlerinde bulunmak isteyen pilot adaylarının veya lisans sahiplerinin sağlık muayenelerini yapmak ve sağlık sertifikalarını düzenlemek amacıyla SHGM tarafından yetkilendirilmiş, havacılık tıbbı alanında geçerli eğitimi almış tıp doktorları.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında henüz protokol yapılmadığından protokolün içeriği hakkında bilgi bulunmamaktadır.

MED.D.035’e göre GMP’ler sadece LAPL (Hafif hava aracı pilot lisansı) sağlık sertifikası tanzim edebilecekler, MED.D.040’a göre OHMP’ler sadece kabin ekibi sağlık muayenelerini icra edebileceklerdir. Tabii ki her ikisi de SHGM tarafından gerek görülmesi halinde ve AeMC bulunmayan il sınırları içinde bu yetkilerini kullanabileceklerdir. Burada bir başka eşitsizlik daha ortaya çıkmaktadır. Aynı havacılık tıbbı eğitimini almış hekimlerden AeMC bulunmayan illerde olanlar GMP veya OHMP olarak yetki alabilecekken, AeMC bulunan illerde olanlar bu yetkiden mahrum bırakılmaktadır. Örneğin her ikisi de DHMİ’nde görevli işyeri hekimlerinden Trabzon’daki OHMP olabilirken, İzmir’deki olamamaktadır.

“Yetkili tabip” tanımlamasında ise il sınırı içinde AeMC bulunup bulunmaması konusunda bir koşul yer almadığı halde “SHGM tarafından gerek görülmesi zorunluluğu” anlaşılamamaktadır. Örneğin havacılık tıbbı eğitimi almış, aile hekimliği ya da işyeri hekimliği yapma yetkileri bulunan, özel ya da resmi bir sağlık kuruluşunda veya muayenehanesinde çalışan bir hekim SHT-İHA ve SHY-6C kapsamında yetki alabilir mi?

SHT-MED’in bir de “İstisnai ve özel durumlar“ başlıklı 13. maddesinin 1. fıkrası bulunmakta olup, şu şekildedir: SHGM, havacılık muayenesi yapılmakta olan iller ve bunların komşu illeri hariç olmak üzere havacılık muayenesine ihtiyaç duyulan illerde ilk başvuran AeMC, AME, GMP, OHMP ve Yetkili Tabipleri, detaylı gerekçeleri ile müracaatı üzerine bu talimatla zorunlu kılınan muayene sayıları, tecrübe gereksinimleri ve Genel Müdürlük hizmet tarifesinde belirtilen ücretlendirmeler ile ilgili hususlarda belirtilen şartları aramaksızın en fazla 2 yıl süreyle yetkilendirir. Ülkemizde halen 6 ilde havacılık muayenesi yapılmakta olup, komşu 25 il ile birlikte sayı 31’e çıkmaktadır. Geriye kalan 50 ilde herhangi bir şart aranmaksızın yetki verilebilecektir. Bu ne kadar doğrudur?

Talimatların hazırlanması sırasında sadece tercüme metinlerden yararlanılması yerine ülkemiz koşullarına uygun, hakkaniyetli, eğitime ve emeğe saygı duyan düzenlemelerin yapılması doğru olacaktır.

Uzm. Dr. Tevfik ÇAKMAKÇI, Uçuş Tabibi (AME)

Yorumlar