BÜLTEN YAZILARI — 08 Temmuz 2012 at 11:58

Obstrüktif uyku apnesi

by

Uykusuzluk ve yorgunluk, pilot performansını etkileyen en önemli faktörler arasında yer almaktadır. Uyku apnesi, uyku sırasındaki solunum duraklamaları ya da hipoksiden kaynaklanan ve uyku düzeninin bozulmasına sebep olan önemli bir hastalıktır. Uyku apnesi uykuda hava akımının en az 10 saniye süreyle normal değerinin %20’sine ve daha altına düşmesi ile tanımlanabilir. Uykudaki solunum duraklamaları sonucunda kandaki oksijen miktarı azalır ve karbondioksit artar. Yüksek tansiyon, gürültülü horlama, yorgunluk, aşırı sinirlilik, depresyon, unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu, sabah başağrısı, kontrol edilemeyen şişmanlama, uykuda terleme, sık idrara çıkma, mide yanması gibi sorunlar uyku apnesinin sonuçları olarak ortaya çıkabilir. Hastalığın seviyesine göre bu sorunların biri, birkaçı veya hepsi birden görülebilir. İnsanların çoğu obstrüktif uyku apnesi yaşadığının farkında değildir.

Tanı: KBB muayenesinin yanı sıra, dişhekimi muayenesi; sefalometrik röntgenlerin incelenmesi ve ağıziçi bulguların değerlendirilmesi gerekir.

Tedavi: Öncelikle kişilerin alışkanlıklarının değiştirilmesi hedeflenmelidir. Şişman kişilerin zayıflatılması, sigara-alkol kullanımından kaçınılması, uyku pozisyonunun düzenlenmesi önerilmelidir. CPAP (sipap), yani “nasal sürekli pozitif havayolu basıncı” tedavide en sık başvurulan yöntemdir. Bununla birlikte anatomik obstrüksiyon varsa düzeltici cerrahi tedaviler uygulanması hekim tarafından gerekli görülebilir. Tedavi yöntemlerinden biri de, bireye özgü hazırlanan ağız içi araçların kullanımıdır. Mandibuler repozisyon, dil sabitleyici, yumuşak damak yükseltici veya dil baskılayıcı olmak üzere ağız içinden uygulanan bu aygıtlar sadece uyku sırasında kullanılırlar. Dili veya mandibulayı anteriorda konumlandırarak solunum yolunu genişleten bu yöntemlerin üst solunum yolu kas tonüsünü azalttığı, ayrıca orofarinks ve hipofarinks düzeyinde engelleme sağladığı düşünülmektedir. Bu aygıtlara bazı durumlarda pozitif hava basıncı veren cihazlar ilâve edilebilir. CPAP ile kombine aygıtlar – Basınçlı hava doğrudan ağız içine iletilir, head gear ve nasal maske kullanımı engellenir, hava sızıntısı ve klostrofobi eliminasyonu sağlanır. Ağız içi aygıtlar, horlama ile birlikte primer obstrüktif uyku apnesinin tespit edildiği; düşük derecede oksijen satürasyonuna ve düşük apne frekansına sahip; CPAP tedavisini veya cerrahi tedaviyi reddeden hastalarda endikedir.

Uyku apnesinin sebebi alt çenenin geride konumlanması ise, ortodonti uzmanı tarafından uygulanacak tedavi ile alt çenenin konumu düzeltilerek yetişkinlerde başarılı bir sonuç elde edilebilir. Bu durumun çocukluk çağında fark edilmesi çocuğun ileride uyku apnesine yakalanma riskini de ortadan kaldırmaktadır.

Havacılık tıbbı açısından uyku apnesi: Uluslararası Sivil Havacılık Tıbbı Komitesi, şiddetli uyku apnesinin görüldüğü pilotların uçmasının uygun olmadığı görüşünde. Gün içerisinde aşırı yorgunluk ve şiddetli kognitif bozukluk gibi uçuş güvenliğini önemli ölçüde tehlikeye atacak semptomların yaşanması nedeniyle ancak başarılı bir tedavi sonrasında pilotun görevine geri dönebileceği kabul edilmektedir.

Hazırlayan: Dt. Esra Yüce (Isparta)

Yorumlar