Psikoz ve intihar olgularının tümü sosyal prestiji zedeleyen durumlar olarak her zaman resmi kayıtlara geçmemekte, bu yüzden de gerçek sayılar bilinememektedir. Türk havacılık tıbbıyla ilgili ilk yayınlardan 1955 yılında basılan bir eserde “uçucularda psikoz vakalarının mühim bir yekun tutmadığı…” bildirilmektedir. ABD. Hava Kuvvetlerinde 1980’lerdeki durumla ilgili bir yayında ise yazarlar, yılda 15-20 uçucunun psikoz tanısı ile tedavi edildiğini bildirmişlerdir. Bu sayı ABD. Hava Kuvvetleri pilot popülasyonu içinde binde bir civarında düşük bir oranı göstermektedir.
Uçucular da diğer insanlar gibi psikotik bozukluklara neden olabilen enfeksiyöz, toksik, metabolik, vs. hastalıklara tutulabilirler. Ek olarak uçuş kazalarına bağlı kafa travmaları organik psikozlara, ruhsal travmalar da depresif ve paranoid psikozlara yol açabilir. Hava operasyonlarına ve savaşlara katılan uçucularda savaş yorgunluğu (savaş stres reaksiyonu) ve posttravmatik stres bozukluğu olasıdır. Apati, psikomotor retardasyon, katatoni, hallusinasyonlar, intihar koşuları, hiperaktivite görülebilir. Esir düşen, işkence gören, ölümün eşiğinden dönen uçucuların bu koşullarda psikotik bozukluklar geliştirmeleri de mümkündür.
ABD Deniz Kuvvetleri pilotlarının, sık sık uzun sürelerle ailelerinden ayrı kalarak denizaşırı operasyonlara katılmaları psikiyatrik bozukluk oranını arttıran bir unsur olarak değerlendirilmiştir. Uçak gemilerinde görev yapan pilotların bu tür sorunları uçuş güvenliğini tehlikeye düşürdüğünden ve bu personelin intihar riskleri yüksek olduğundan, gemi uçuş doktorları 3 aylık psikiyatri eğitimine alınmışlar, komutanlığa da tıbbi işlemleri beklemeden uçuştan ayırma yetkisi verilmiştir.
ABD’de 1979-1989 yılları arasındaki sivil uçak kazalarından ölümle sonuçlanan 10 kazanın gerçekte “uçağı kullanarak gerçekleştirilen intihar eylemleri” olduğu belirlenmiştir. ABD’de her yıl, bir kilise, bar veya okula çakılma biçiminde, pilotun ölümüyle sonuçlanan uçak kazaları rapor edilmekte ve bunların kaza değil açıkça intihar olduğu bildirilmektedir. Uçuş kazası görünümündeki bu olaylarda, bilinçli olarak niyetlenilmemiş olsa da, suçluluk duygularına bağlı bilinçdışı intihar güdüleri sorumlu tutulmaktadır. 2. Dünya savaşında 35 gemi batırmak uğruna 2530 Japon kamikaze pilotunun intihar dalışları yaptığı bilinmektedir. Bu pilotların ölüme giderken yüzlerinde gözlenen mütebessim ifadeden orgazmik bir final yaptıkları yorumlanmıştır ki, bu da intihardaki karışık ve düşündürücü psikopatolojiye bir başka örnektir.
Yazıyı hazırlayan : Doç. Dr. Muzaffer Çetingüç – Uz. Dr Abdullah Öksüz
Son Yorumlar