BÜLTEN YAZILARI — 15 Temmuz 2012 at 11:39

Pilotların Psikomotor Performanslarının Kontrolü

by

Trafik kazasına neden olan ihlaller sıralaması:

1. Kırmızı ışıkta geçmek,

2. İlk geçiş hakkı vermemek,

3. Hatalı dönüş yapmak.

Trafik kazalarında sorumluluk: %95 Sürücü hatası, %4 yaya hatası, %1 yol ve araç kusuru.

Pilotluk ile otomobil sürücülüğü mutlak anlamda eşdeğer tutulamasa bile benzerlikleri çok fazla olduğundan, sürücü tutumlarının incelendiği çalışmalarda mukayese amacıyla kullanılmaktadır. Zaten trafik kazalarındaki sorumluluk yüzdeleri ile sebep faktörlerinin uçuş kazalarında elde edilen oranlarla olan benzerliği de böyle bir karşılaştırma yapmanın aykırı olmadığını göstermektedir. Hatta uçuş kazalarında insan faktörü’nün payı %70-80’lerde iken, trafik kazalarında bu oran %90’larda görünmektedir.

Harici faktörlerin minimuma indirgendiği koşullarda bile insan hatasının devam ettiği göz önüne alınarak yapılan analizler, çözümün psikoloji biliminde olduğunu göstermiştir. Psikoloji biliminin sürücü tutumlarıyla ilgili olarak kaza nedeni saydığı psikomotor unsurlar ile kişilik yapısına ait bozukluklar şunlardır:

* Algı, bilgi işleme, muhakeme,

* Uzaysal düşünce,

* Problem çözme ve tepki hızı,

* Çevresel görüş, şekil algılama ve görsel bellek,

* Hız ve mesafe tahmin yeteneği,

* El-ayak-göz koordinasyon becerisi,

* Dikkat ve konsantrasyon yeteneği,

* Kişilik özellikleri (risk alma, saldırganlık, kontrol, kurallara uyum, başkalarını düşünme, vs)

Her biri ayrı ayrı kaza nedeni olabilecek kadar önemli olan bu unsurların bazıları, “bilgisayar destekli sürücü yetenek ve becerileri teşhis sistemleri” ile incelenebilmektedir. Bu sistemlerin çeşitli versiyonları bulunmaktadır ve ülkemizde de yıllardır İETT’nin İkitelli’deki tesislerinde belediye otobüsü şoförlerinin; keza Kartal SSK Meslek Hastalıkları Hastanesinde de iş makineleri operatörlerinin seçiminde kullanılmaktadır. Ayrıca trafik psikolojisi ile ilgilenen bilim adamlarının 1996 yılında oluşturduğu Trafik Psikolojisi Çalışma Grubu, İstanbul Trafik Vakfı bünyesindeki psikoteknik değerlendirme merkezilerinin altyapı çalışmalarını tamamlamıştır. Bu grup bazı özel seyahat ve taşımacılık şirketlerine “Güvenli Araç Kullanma Kalite Belgesi” sahibi şoförler istihdam etmek üzere bu testleri uygulamaktadır.

Konu TSK içinde de önemsenmektedir; Hava Harp Okulu ile Hava Ulaştırma Okulu’nda pilot ve şoför seçiminde psikomotor testler uzun yıllardır kullanılmaktadır ve işe uygun (yetenekli) eleman seçiminde bugüne kadar çok önemli işlevler görmüşlerdir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nda 1997 yılı başından itibaren uygulanmaya başlamak üzere bazı değişiklikler yapılmıştır. Bu yasanın 20, 22 ve 37. Maddelerinde; 5 kez hız kuralını ihlal ettiği veya aynı yıl içinde 2 kez 100 ceza puanını doldurduğu belirlenen sürücülere, çeşitli müeyyideler yanında Psikoteknik Değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesinden geçme zorunluluğu getirilmektedir. Keza 10.7.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 60. maddesinde, yolcu taşımacılığı yapan otobüs sürücülerinin 5 yılda bir psikoteknik değerlendirmeden geçmeleri şarta bağlanmıştır. Yani bu anlayışa göre, trafikte kendileri ve başkaları için risk yaratan sürücülerin, ya “psikomotor becerilerinde veya ruhsal durumlarında bir bozulma olduğu” kabul edilmekte ve kontrolden geçmeleri gerekli görülmektedir.

Havacılık Tıbbı Derneğinin Önerisi:

Karayolları trafik yasasına girmiş ve sivil kuruluşlarda da uygulaması başlamış bulunan bu yöntem sivil havacılığımız tarafından örnek alınarak, pilotların muayyen periyotlarda (en azından dikkat, refleks, beceri kusuru gösterenlerin) psikomotor testlerden geçirilmesi sağlanmalıdır. Binlerce saat uçuşu olan deneyimli pilotlarda bile, geçen zaman içinde psikomotor performansı bozma potansiyelinde bir takım metabolik, nörolojik veya psikiyatrik rahatsızlıklar gelişebilir ve bunlar kişiler tarafından fark edilmediği veya gizlendiği için sinsice bir kazaya zemin hazırlamakta olabilirler. İşte bu olasılığı aydınlatmak amacıyla psikomotor testlerin periyodik muayenelerin bir parçası haline getirilmesinde fayda olacağını değerlendirmekteyiz. Hiçbir psikomotor kusuru (bellek, dikkat, refleks, vs) olmayan kişiler için kaygılanacak bir şey yoktur. Hâlihazırda yaşa göre 6 veya 12 aylık periyotlarda yapılmakta olan muayenelerde böyle psikomotor testler uygulanmamaktadır. Böylece, bir pilotun önceleri mükemmel olan bazı beceri ve yeteneklerinin bugün ne durumda olduğunu bilememekteyiz. Periyodik sağlık kontrollerinde kan ve idrar tahlilleri, radyolojik tetkikler, EKG ve diğer laboratuar ve fizik muayene yöntemleriyle birçok hastalık ortaya çıkarılabilmektedir. Ama örneğin görsel algı-bilgi işleme-muhakeme-tepki sürati, hız ve mesafe tahmin yeteneği, el-ayak-göz koordinasyonu, dikkat ve konsantrasyon düzeyi gibi ciddi kaza nedeni olabilecek psikomotor beceriler ölçülmemekte; bir kez pilotaj brövesi almış olan kişinin aradan uzun yıllar da geçmiş olsa, bu becerilerinin tam olarak devam ettiği varsayılmaktadır. Kanımızca burada bir eksiklik vardır.

Psikomotor değerlendirmelerin uçucular için belirli periyotlarda yapılması SHGM tarafından uygun ve yararlı görüldüğü takdirde; Hava Harp Okulunda veya Sürücü Psikoteknik Değerlendirme Merkezlerindeki cihazlarda bir ön çalışma yapılması, sonra dünya piyasalarından daha uygun cihazların alınması ve yetkili hastanelerden birinde kurulacak Havacılık Tıbbı Merkezinde (AMC) pilotaj muayenelerinin bir yardımcı cihazı olarak kullanılması planlanmalıdır.

Sonuç olarak, havayolu pilotlarının muayyen aralıklarla psikomotor performans testlerine tabi tutulmalarının uçuş emniyetine önemli bir katkı sağlayabileceğini değerlendirmekteyiz.

Hazırlayan : Doç. Dr. M. Çetingüç

Yorumlar