YABANCI UÇAK KAZALARI — 07 Ağustos 2012 at 21:28

Air France uçağı Atlas Okyanusuna düştü; 228 ölü

by

1 Haziran 2009 günü Brezilya’nın Rio de Janeiro şehrinden Paris’e gitmek üzere havalanan Air France’ın Airbus 330-200 tipi 447 sefer sayılı uçağı gece 22.19’daki kalkışından 3,5 saat sonra Atlas Okyanusu üzerinde radardan kayboldu. Uçakta 216 yolcu ve 12 mürettebat bulunmakta idi. Yolcular arasında Anadolu Üniversitesi konservatuarı arp sanatçısı Fatma Ceren Necipoğlu da bulunmakta idi.

Kazanın olası nedenleri: Uçağın yıldırım çarpması, türbulans, eski tip hız göstergesi arızası, ya da pitot tüpü donması nedeniyle düştüğü tahmin ediliyor. Sabotaj iddiaları, cesetlerde yanık izine rastlanmadığı için geçersiz kaldı. Uçağın elektrik yüklü bulutlar içinde anormal duruma girip kontrolden çıktığı, motorlar çalıştığı için büyük bir ivmeyle (belki de ses hızını aşacak kadar süratle) dalışa geçtiği, pilotların kokpit içinde oturdukları yerden savrulmaları ve aynı zamanda dekompresyon hastalığına girmeleri nedeniyle uçağın hızına ve yönüne kumanda edemedikleri, uçağın dikey olarak denize çakıldığı senaryosu oldukça ikna edici görünüyor. Cesetlerin çoğunun çıplak olması, uçağın denize çakılmadan önce havada parçalanıp, dışarı savrulan yolcuların giysilerinin rüzgâr etkisiyle üzerlerinden çıktığı biçiminde yorumlanmakta. Uçak denizin 3-4 bin metre altında olduğu için kara kutuya ulaşılması oldukça zor görünüyor. Bir Fransız denizaltısı bu işi yapmak üzere kaza bölgesinde çalışmakta.

Merkezi İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan Uluslararası Deprem Tahmin Kurumu’nun (ISEP) kurucusu Ronald Karel ise uçak kazasının sebebinin deprem olduğunu öne sürdü. Karel “Uçak tam Atlantik fay hattının üzerindeyken düştü. Aynı bölgede bir gün önce 4,8 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Bu büyüklükteki bir deprem, faylardaki sürtünme sonucu çok yüksek miktarda elektrik akımının yeryüzüne çıkmasına sebep olur. Bu elektrik akımının oluşturduğu manyetik alan çok yükseklere kadar çıkabilir. Bu manyetik alan da uçakların elektrik sisteminde arıza meydana getirebilir. Zaten uçak daha havadayken ‘Elektrik arızaları oluyor’ diye otomatik mesaj yollamış” dedi. NASA’dan Dr. Friedemann Freund da “Kazanın sebebi elektromanyetik dalgalar olabilir. Buna benzer elektrik arızaları daha önce volkanlar üzerinde uçan pilotlar tarafından defalarca dile getirildi” diye konuştu.

Airkule yazarı Ünal Başusta ve Bahadır Altan‘ın yorumları: Uçağın oraj bulutuna girmesi, pitot tüpü buzlanması (ısıtıcıların yetersizliği), pitot tüpüne veya radara yıldırım isabet etmesi gibi nedenlerle uçak hız ve irtifa göstergelerinin çalışmaması… Airbus, pitostatik sistemin aşırı buzlanma hallerinde problem yarattığını kabul ederek 1995 yılından beri kullanıcılara uyarı yazısı göndermekle yetinmekte idi. 2009 Nisan ayında ise bu tüpleri değiştirmeye başlamıştı ama Air France’ın düşen uçağına sıra gelmemişti.

Fransız pilotların tepkisi: Fransa Pilotlar Derneği, eski tip Airbus uçaklarının güvenli olmadığını söyleyerek, hız göstergeleri değiştirilmediği sürece bu uçaklarla uçmayacaklarını açıkladı. Bu tepki karşılığını buldu ve değiştirme işlemleri yapıldı.

Dernek Görüşü: Bu kaza tümüyle meteorolojik koşulların bozduğu teknik sistemlerle ilgili gibi görünmektedir. Ancak biraz eşelediğimizde karşımıza gene insan faktörü çıkıyor: Airbus 14 yıldır pitostatik sistemin buzlanma koşullarında arıza yapabileceğini biliyor ve şirketleri uyarıyor da, neden biraz masrafı göze alıp yeni bir sistem ile değiştirmiyor? Air France ve diğer şirketler A-330’daki bu problemi bildikleri halde neden birşeyler yapmadılar? Air France pilotlarının tavrı olmasaydı bugün halen bu risk ile uçacaklardı, halen de uçmakta olan yüzlerce uçak var… Bu arada bizde de aynı uçaklar, aynı risk yok mu, ne yapılıyor?

Doç. Dr. Muzaffer Çetingüç

Yorumlar