BÜLTEN YAZILARI — 12 Ağustos 2012 at 12:05

Uçucuların ilaç kullanım sınırlamaları

by

Uçucuların ilaç kullanımlarıyla ilgili kısıtlamalar üzerinde dünya havacılık tıbbında birçok çalışmalar yapılmış olmasına karşın, uçak tipi, uçuş statüsü ve görev niteliği farklarından dolayı kesin sınırlamaları içeren bir liste bulunmamaktadır. Konu kimi zaman uçucunun vitamin dahil hiçbir ilacı kullanmaması biçiminde kestirme kurallarla geçiştirilmektedir. NATO ülkelerince benimsenmiş olup STANAG’ lara girmiş bazı ilkeler var ise de, hergün yeni yeni ilaçların çıktığı günümüz tıbbında, Türk Havacılığı’na güncel bir referans hazırlamak gereksinimi doğmuştur.

Bir çok ilaç prospektüsünde; “araba kullanırken dikkatli olunması, bu ilaç alındığı sürece direksiyona geçilmemesi gerektiği…” biçiminde uyarılar dikkati çeker. İlaç tedavisi altındayken uçakla seyahat eden bir yolcu için bile bir dizi kısıtlama varken; özellikle de tek kumandalı uçak pilotlarının ilaç kullanarak uçmaları, konuya yabancı kişilerce bile kabul edilemez bir davranıştır. Ancak havacılık pratiğinde katı yasaklamalarla sorunu kabaca çözmek yerine; bunun nedenlerinin ortaya konulması, toleranslı davranılacak durumlarda ise sınırların çizilmesi daha doğru ve bilimsel bir yaklaşım olsa gerektir.

Uçuş ortamında ilaç kullanımı ve ilaçların performansa olan etkileriyle ilgili deneysel çalışma yapmak riskli olduğu için, bu konularda yapılmış araştırma sonuçlarından yararlanmak zaman tasarrufu yanında, daha ekonomik ve akılcı bir yoldur. Bu nedenle konu üzerindeki ciddi araştırma sonuçlarını inceleyip, belli bir süzgeçten geçirdikten sonra uygulanmasında bir sakınca görülmemektedir. Gene de bir uçuş doktoru, bu bilimsel verilere göre düzenlediği ilaç tedavisini takip etmeli, başka araştırıcıların bulgularıyla çelişen gözlemleri olduğunda ise daha farklı davranma inisiyatifini kullanmalıdır. Zaten bilimsel bir yaklaşım da bunu gerektirir.Kişinin uçuşa uygun olup olmadığını genellikle tedavi gerektiren hastalık durumunun özelliği belirler. Ancak günümüzde ilaç çeşitlerinin gittikçe artması yanında; kombine ilaç kullanımları, istenen-istenmeyen ilaç etkilerinin karmaşıklığı ve hastaların bünyesel farklılıkları, uçuşa müsaade verecek olan hekimi zora sokan unsurlardan bazılarıdır. Bu nedenle uçuş doktoru, uçucunun değişik tıbbi sorunlarını, kullandığı bütün ilaçları, ilacın kullanılış şeklini, transportunu, metabolizmasını ve atılım yollarını göz önünde bulundurmak zorundadır.

Uçuş Performansını Etkilemesi Açısından İlaç Grupları :

Hastalıkların uçuş performansını olumsuz yönde etkileyen belirtileri kadar, hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar da uçuşa aykırı bir durum yaratır. Gene de tüm hastalıkları olduğu gibi, tüm ilaçları da olumsuzluk kategorisinde değerlendirmek doğru değildir. Aşağıda yaygın kullanımı olan başlıca ilaç grupları, uçuşa etkileri açısından gözden geçirilmektedir.

1. Antibiyotikler : Bazı istisnalar dışında antibiyotiklerin çoğu uçuşla uyumludur. Bununla beraber, uçucunun antibiyotik kullanmasını gerektiren hastalığı, genellikle uçmasını engelleyecek kadar ciddidir. Çok önemli hava operasyonu durumları hariç, antibiyotik kullanan uçucular uçmamalıdırlar.

2. Analjezikler : Genellikle analjeziğin verilme (veya daha sıklıkla alınma) nedeni uçuşa uygunluğu belirler. Bununla beraber aspirin, paracetamol, kodein gibi hafif analjezikler önemsiz rahatsızlıklarda yaygın bir şekilde kullanılmakta olup küçük dozlarda güvenlidir. Salisilatlar ile indometazin ve fenilbutazon gibi bazı analjeziklerin sıklıkla gastrik erozyon ve hemoraji yapma riski vardır. Bu nedenle bu ilaçların yazıldığı romatizmal hastalıklar uçuşla uyuşmaz. Asetaminofen’in (Parasetamol) solunum sistemi, dolaşım sistemi ve asid-baz dengesi üzerine belirgin bir etkisi yoktur. Mide irritasyonu ve kanama yapmaz, protrombin sentezini etkilemez. Bu özellikleriyle küçük dozlarda güvenle kullanılabilecek bir ilaçtır.

Metamizol (Novalgin) İV verilmesi, nadir de olsa anaflaktik şoka neden olabileceği için önerilmemektedir. Gripal enfeksiyonlarda bazen uygulanan Novalgin + C Vit. enjeksiyonlarından, özellikle uçuş görevleri öncesinde kaçınılmalıdır. Analjeziklerle ilgili asıl tehlike, ilaç dolaplarında sürekli bulunması ve doktor kontrolü olmaksızın alınabilmesidir. Aspirin preparatlarının su içinde ezilerek veya solüsyon biçiminde alınması daha ihtiyatlı bir yaklaşımdır.

3. Antihistaminikler : Tek başlarına veya kombinasyon halinde araç tutması, ürtiker, saman nezlesi, soğuk algınlığı gibi çok değişik durumlarda kullanılırlar. Bu grup ilaçlar sedasyon, yorgunluk, üriner retansiyon, gastrointestinal huzursuzluk, ağız kuruluğu ve intraoküler basınç artışı gibi yan etkiler oluşturabilirler. Müköz salgıları azaltıcı etkileri, yüksek irtifada solunan % 100 oksijenin oluşturduğu bronşiyal irritasyonu artırabilir. Bunun sonucu yüksek G stresi altında atelektazi olasılığı fazlalaşır. Bu ilaçlar uçuş görevlerinden 48 saat öncesine kadar verilmemelidir. Antihistaminiklerin rolü olduğu bilinen uçak kazaları vardır.

4. Araç tutması ilaçları : Hareket hastalığı, uçak tutması pilot adaylarının önemli bir problemi olmakla birlikte, belirli koşullarda deneyimli uçucuların da performansını azaltan bir hastalıktır. Bunu önleyici grup ilaçların yan etkilerinin performansı bozması nedeniyle solo uçuşlarda kullanılması sakıncalıdır. Örneğin Scopolamin’ in Merkezi Sinir Sistemi üzerine olan depresan etkisi genellikle dextroamfetamin veya efedrin gibi bir uyarıcının ilavesiyle giderilebilir. Bu tür kombinasyonların başarılı sonuçlarına ait yayınlar var ise de, piyasada henüz preparat olarak bulunmamaktadır. Tedavide kullanılan ilaçlar hafif uyuşukluktan, tinnitus, akomodasyon yavaşlaması ve diplopiye kadar değişen çeşitli yan etkiler çıkarabilirler. Bu nedenle uçuş için emniyetli değildirler. Bununla beraber yetkili makamların belirlediği bazı durumlarda, uçuş eğitim programındaki öğrenci pilotlara bu ilaçlar kontrollü olarak verilebilir. Ancak bunlardan önce diyet düzenlemesi, kokpitin içini serinletmek ve % 100 oksijen solumak gibi usuller denenmelidir. Eğer bunlardan bir sonuç alınamazsa, yer testleri yapılmak ve öğrencinin ilaç kullandığını öğretmen pilota bildirmek koşuluyla, belirli bir süre için bazı ilaçlar verilebilir.

5. Antidiyareik ilaçlar : Yolcu ishali veya gastrointestinal rahatsızlıklar genellikle uçucuların önemli inkapasitasyon nedenleri arasında yer alır. Uçuculardaki ishalin tedavisine özen gösterilmelidir; çünkü yaygın olarak kullanılan ilaçların pek çoğu opiad ve muhtemelen belladon deriveleri içerirler. Kodein fosfat günde iki defayı geçmeyen 30 mg.’lık küçük dozlarda uçucularda kullanılabilir.

6. Antiasidler : Basit antasidler güvenli ise de, antikolinerjik içeren preparatlar değildir. Ayrıca bazı antasidler az miktarlarda barbitürat veya diğer sedatifler içermektedir.

7. Antidiyabetik ilaçlar : Sadece insülin gerektirmeyen hafif diyabetik kişiler uçuşa uygun olarak değerlendirilir. Uçuşa yeni başlayacak pilot adayları için bu tolerans da yoktur. Klorpropamid ve Glibenklamid gibi sülfonilüre grubu oral antidiyabetikler hipoglisemiye neden olabilirler. Bundan dolayı uçucular tarafından kullanılmamalıdır. Fenformin ve Metformin gibi biguanid’lerin böyle bir riski olmayıp, gerektiğinde kullanımına izin verilebilir. Bunun yanında kilo fazlası olanların uygun bir diyetle birlikte tedaviyi sürdürmesi önerilmelidir.

8. Antihipertansifler : Değişik kardiyovasküler hastalıkların tedavisi için piyasaya sürülen ilaçların çoğunun askeri uçucularda kullanılması düşünülemez. Çünkü ilaç kullanmayı gerektiren böylesine ciddi bir hastalığın kendisi uçuş görevleriyle bağdaşmaz. Esansiyel hipertansiyon uçuş lisansını kaybetmenin önemli bir nedenidir. Genel bir kural olarak, eğer hipertansiyon tedavi gerektirecek düzeyde ise, uçuşa izin verilmez. Hipertansiyon tedavisinde uzun süren araştırmalardan sonra, iki tiazid diüretiği ile bir potasyum tutucu diüretiğe izin verilmiştir. Bunlar klortiazid ile hidroklorotiazid’dir. Yeterince değerlendirilmiş olgularda beta-blokerlerin kullanımına da izin veren ülkeler vardır. Ancak bu konudaki çalışmalar hala devam etmekte olup, beta-blokerlerin uçucularda kullanılan rutin ilaç haline gelmemesine dikkat edilmelidir.

9. Nazal dekonjestanlar : Bunlar genellikle antihistaminik ve sempatomimetik ajanlar içerir. Epinefrin ve efedrin içeren preparatlar terleme, çarpıntı, taşikardi, aritmi, vertigo ve görüş bulanıklığı gibi sistemik yan etkiler oluşturabilir. Bu nedenle oral olarak kullanılması uçucular için oldukça tehlikelidir. Bununla beraber küçük dozlarda burun damlası veya spreyi olarak, sinüslerin veya orta kulakların hafif konjesyonu durumlarında kullanımı sakıncalı bir uygulama değildir.

10. Göz ilaçları : Geniş açılı glokom, %1 gibi çok küçük, fakat deneyimli uçucular için önemli sayılabilecek bir grubu etkileyebilir. Bu amaçla, yaygın olarak kullanılan glokom ilaçlarının yan etkilerinin incelendiği araştırmalar sonrasında, topikal epinefrin deriveleri ile bir beta-bloker olan timolol’ ün kullanımına izin verilmiştir. Bu ilaçlar herhangi bir kardiyovasküler yan etkiye yol açmadan ve gece görüşünü veya görüş keskinliğini bozmadan etkili bir şekilde göz içi basıncı düşürürler.

11. Oral kontraseptifler : Bu konuda günümüzde Avrupa ve Amerika ülkelerinde uygulanan yol; doğum kontrol hapı kullanmaya başlayan kadının, ilacın belirgin bir yan etkisinin olup olmadığının anlaşılmasına kadar 30 gün süre ile uçuş görevlerinden alıkonmasıdır.

12. Hipnotik ve stimülan ilaçlar : Bu grup ilaçların normal koşullarda alınmaması, alınmışsa uçuşun kesilmesi gerekir. Ancak uzun menzilli uçuş görevlerinin olduğu bazı özel operasyonlarda, yorgunluğu geçici olarak ertelemek için stimülan kullanmak ve belirli uçuş arası periyotlarda da yeterli uyku sağlamak için hipnotik vermek gerekli olabilir. Hipnotik olarak kısa yarı ömürlü benzodiazepinler, stimülan olarak ise dekstroamfetamin kullanılmakta olduğuna dair yayınlar vardır. Bu amaçla bu tür ilaçların kullanımına henüz TSK.’da izin verilmemektedir.

13. Psikotrop ilaçlar : Bu ilaçlar karar verme ve gerçekliğin algılanmasında belirgin buzulmalar oluşturabilir. Optimal anksiyetenin stresli durumlarla başa çıkmada belirgin bir yararı olduğu için, bu ilaçlar çok zorunluluk olmadıkça alınmamalıdır. Zaten bu ilaçların kullanılmasını gerektiren anksiyöz, depresif veya psikotik durumlarda kesinlikle uçulmamalıdır.

14. Steroidler : Sistemik olarak steroid almayı gerektiren durumlar uçuş görevleriyle bağdaşmaz. Ancak çok nadir durumlarda kullanılması gerektiğinde konsülte edilmelidir. Bunun yanında topikal olarak kullanımları güvenlidir.

15. Vitaminler : Kullanımında bir sakınca olmayan, ancak suistimal edildiğinde yan etkileri olabilecek bu ilaçların da rutin olarak kullanılır hale gelmemesine dikkat edilmelidir.

İlaçların Uçuş Sırasında Kullanım Sınırlamaları

Genel bir kural olarak, tedavi bitinceye ve kullanılan ilaçların bütün olası yan etkileri kayboluncaya kadar ilaç kullanan kişi uçuştan alıkonur. Uçuşa tekrar başlayabilmek için, alınan son ilaç dozundan sonra ortalama 24 saat geçmelidir. Bazı birikici ilaçlar için bu süreler daha uzundur. Özel durumlarda uçuş doktoru, ilacın cinsi, etki süresi, yan etkileri ve diğer farmakolojik özelliklerini değerlendirerek bir karar vermelidir. Bu konuyla ilgili olarak ABD. ve bazı Avrupa ülkelerindeki uygulamalar şu başlıklar altında özetlenebilir:

A – Kullanımına izin verilen ilaçlar

1. Uçuş performansını bozmayan küçük yaralar ve akut deri hastalıklarında kullanılan Kremler (Bepanthene, Lasonil, Ben-gay, Voltaren, Furacin, Prednol, Terramycin, Sicorten)

2. Belli durumlarda ağrı kesici olarak verilen tek doz Aspirin (Alcacyl, Alca-C, Analgol, Ataspin, Nötras, Dispril, Enter-Sal) veya Paracetamol (Ortamol, Tamol, Parol, Termalgine, Panadol, Setol, Volpan)

3. Hafif soğuk algınlığı durumlarında, sürekli olmamak ve küçük dozlarda kullanılmak koşuluyla burun damlaları / spreyleri (Otrivine, Farial, Ephedramide, Nostil)

4. Proflaktik amaçla kullanılan uzun etkili penisilinler (Penadur L.A., Retarpen)

5. Sabin tipi poliomyelit aşısı (oral)

6. Basit antasidler (Talcid, Kompensan, Alujel, Dank, Rennie, Asidopan)

7. Vitaminler (Supradyn, Becozyme-C, Ephynal, Bemiks, Engran, Unicap, C Vit, Nobevit, Neuvitan, Benexol, Apikobal vs.)

B – Özel izinle kullanılan ilaçlar :

Yetkili makamların onayıyla kullanılan bu ilaçların yan etkilerinin takibi yapılıp, uçuş performansını etkilemediği kanısına varılınca sürekli kullanıma izin verilmektedir. Ortalama gözlem süresi 30 gündür.

1. Hipertansiyon tedavisinde kullanılan klorotiazid, hidroklorotiazid, triamteren, B blokerler.

2. Gut tedavisinde kullanılan probenesid,allopürinol.

3. Epinefrin deriveleri (göz tansiyonu tedavisinde, ilave etkili ajan ve timolol içermeyen preparatlar; bu son ikisi sadece damla olarak kullanılır).

4. Synthroid (tiroid hipofonksiyonu tedavisinde).

5. Tetrasiklin (akne tedavisinde).

6. Folik asit (tropikal ishal tedavisinde).

7. İsoniazid (aktif tüberkülozu olmayan, tüberkülin pozitif kişilerin profilaktik tedavisinde).

8. Doğum kontrol hapları. Yeni bir doğum kontrol hapına başlandığında veya yüksek östrojen ve progesteron içeren preparatlara geçildiğinde; en az 30 gün gözlemden sonra uçuşa izin verilir.

9. Topikal flunisolide, beklametazon veya kromolin. Gözlem süresi genellikle 7-14 gün arasında değişir.

10. Kolestiramin (hiperkolesterolemi için).

11. Sülfasalazin (ülseratif proktit profilaksisinde).

12. Hidroklorotiazid (hiperkalsiüri için).

13. Klomifen sitrat (spermatogenezi arttırmak için).

C – Uçucuların uçuş öncesi günlerde kesinlikle kullanmaması gereken ilaçlar :

1. Antihistaminikler (İncidal, Fenistil, Sanofen, Antistine, Avil, Disophrol,).

2. Grip ilaçları (Coryban-D, Corsal, A-Ferin, Degest, Theraflu, Arbitus).

3. Trankilizan, Antidepresan ve Nöroleptik ilaçlar (Diazem, Nervium, Xanax, Ativan Tranxilene, Rivotril, Trankobuskas, İmovane, Passiflora; Laroxyl, Triptilin, İnsidon, Ludiomil, Tolvon, Desyrel, Aurorix, Seroxat, Lustral, Seralin, Prozac, Depreks, Cipram, Remeron, Faverin, Serzone; Largactil, Melleril, Lidanil, Norodol, Akineton, Nörofren, Leponex, Stilizan, Clopixol, Fluanxol, Moditen, Prolixin, Zyprexa, Risperdal, Seroquel, Dogmatil, Sülpir, Zeprid, Solian).

4. Spazmolitikler (Baralgine, Buskas, Spasmol, Buscotek, Buskoaljin, Dolo-Adamon, Palerol).

5. Anabolizanlar (Primobolan, Anabolin, İebolan, Anadur, Durabolin, Aktibol).

6. Antikoagulanlar (Heparin, Coumadin, Liquemine).

7. Alkol (Son yudumdan itibaren 24-48 saat süreyle uçuş sakıncalıdır).

8. Antiemetikler (Anti-Em, Dramamine, Emedur, Postadoxin, Metpamid, vs.).

D – Özel durumlar :

1. Anestezikler : Uçucular lokal veya bölgesel (diş) anesteziden sonra en az 8 saat; genel, spinal veya epidural anesteziden sonra en az 48 saat uçamaz. Genellikle anestezi gerektiren cerrahi durum bu süreyi daha da uzatır.

2. Aşılama : Kolera, influenza, salk tipi poliomyelit (parenteral), tifo, paratifo A-B, tetanus toksoidi, antitetanus serumu, globülin uygulamasından sonra en az 24 saat uçuşa izin verilmez. Kuduz aşıları süresince uçuşa izin verilmez .

3. Kan verme : Uçucular çok özel bir gereklilik olmadıkça kan vermemelidir. Askeri havacılıkta kan veren bir uçucu, en az 36 saat uçamaz (STANAG -3474).

4. Taşıt tutması ilaçları : Uçuş eğitimi sırasında öğretmen pilotla birlikte uçan öğrencilerin uçak tutması tedavilerinde uçuş doktoru tarafından skopolamin (tek başına veya dextroamfetamin ya da efedrin ile kombinasyon halinde) verilebilir. Tek kumand uçuşlarda sakıncalıdır.

5. Radyolojik tetkikler : İVP, ürografi, kolesistografi, anjiografi, ilaçlı tomografi, MR gibi tetkiklerden sonra en az 24-48 saat uçulmamalıdır.

SONUÇ

Bazı uçucuların kendilerince önemsiz buldukları rahatsızlıkları gizlemek, yararlı olduğunu duydukları bazı ilaçları (yan etkilerini yeterince bilmeksizin) kullanmak tutumu içinde olmaları göz yumulmayacak hatalardır. Askeri veya sivil havacılıkta uçuş doktoruna haber verilmeden alınan her ilaç ciddi bir performans kaybının ilk adımı olabilir. Bu yanlış tutumların önlenmesi başta bizzat uçucunun sorumluluğunda olmakla birlikte, uçuş doktorundan uçuş emniyet görevlilerine kadar bir zincir tarafından da takip ve kontrol edilmelidir. Doktorlar bile kendi hastalıklarının tedavisini başka doktorlara yaptırırken, bir uçucunun kendi kendisini tedavi için gizlice ilaç kullanması ve bu şekilde uçması anlaşılır bir şey değildir. Bu yazı, uçuşa aktif olarak katılan kişilere ve onların sağlıklarından sorumlu olan uçuş doktorlarına bir rehber olarak hazırlanmıştır.

Yazıyı hazırlayan : Dr Ahmet Akın

Yorumlar